Osmanlı Döneminde Kenevir
Kenevir bitkisi, dünyanın hemen her yerinde yetiştirilmekte ve farklı üretim alanlarında kullanılmaktadır. Günümüzde ülkemizde de yetiştiriciliği yapılan kenevir, tarihi Osmanlı Dönemi’ne kadar dayanan bir bitkidir. Türkçede kenevir anlamına gelen bir diğer isim “kendir”dir. Kendir, aslında kenevir bitkisinin sap içerisinde bulunan lifin adı olarak da bilinmektedir. Bu bitkiye aynı zamanda “Çedene Tohumu” adı da verilmektedir. Kenevir bitkisi, tarihten günümüze kadar sap, kök ve tohum bölümlerinden yararlanılan bir bitki türü olmuştur. Osmanlı döneminde oldukça yaygın olarak yetiştirildiği bilinmektedir. Özellikle Karadeniz Bölgesinde üretimi son derece yaygındır.
Kenevir üretiminin tarihsel sürecine bakıldığı zaman ilk olarak Asya’nın doğusunda üretildiği görülmektedir. Bu bölgedeki ılıman iklim özellikleri, kenevirin yetişmesine uygun ortamı sağlamıştır. Ardından, Batı Asya, Mısır, Anadolu ve Avrupa gibi bölgelerde de kenevir ekimine rastlanmıştır. Kenevir üretiminin Amerika’ya uzanması 17. yüzyılı bulmuştur. Osmanlı döneminde de yaygın olarak yetiştirilen bu bitki; kettan, kendir, kendir teli ve kendir lifi gibi farklı adlandırmalar ile anılmıştır. Osmanlı döneminde kullanılan kenevir, özellikle donanmanın ihtiyaçlarını giderme üzerine yoğunlaşmıştır. Donanma ihtiyaçlarının öncelikle halat ve urgan gibi malzemelerden oluştuğu bilinmektedir. İp, sicim, urgan ve kumaş gibi malzemelerin üretilmesinde hammadde olarak kullanılmıştır.
Osmanlı döneminde üretilen kenevirin büyük bir çoğunluğu Karadeniz Bölgesinde karşımıza çıkmaktadır. Özellikle; Samsun, Sinop, Amasya, Kastamonu, Merzifon, Trabzon, Ordu, Fatsa, Çarşamba, Yozgat, Tire, Ödemiş, Urfa, Malatya ve Birecik gibi bölgelerde yaygın olarak üretilmiştir. Kastamonu ve Sinop bölgelerinde kenevir bitkisinin ekimi, işlenmesi ve mamul haline getirilmesi işlemleri yapılmaktadır. O dönemde bölgede yaşamakta olan köylüler, üretilen mahsulün büyük bir kısmını ticari amaç ile kullanırken kalan kısmını da kış mevsiminde günlük hayatta kullanılmak üzerine değerlendirmekteydi. Gündelik hayatta kullanılan ürünlere çuval, halat, urgan, sicim ve bez örnek verilebilir. Bu amaç ile bölgede çok sayıda aile imalathanesi kurulmuştur. Kastamonu ve civarı iller, dönemin kenevir üretimi ve ticareti bakımından büyük önem taşıyan bölgelerinden bir tanesidir. Bu bölgede üretilen ürünlerin bir kısmının donanma kullanımı amacı ile değerlendirildiği, bir kısmının da İnebolu iskelesi aracılığı ile ihraç edildiği bilinmektedir.
Osmanlı döneminin önemli kenevir üretim merkezleri; Kastamonu, Trabzon, Tokat ve Samsun olarak ifade edilmektedir. 1520’li yıllarda, Taşköprü ve çevresinde toplam 90 bin 981 kilo kenevir üretildiği tarihi kaynaklarda yer almıştır. Bunun yanında, Tokat bölgesinde yaklaşık 20 bin 484 kilo kenevir üretilmiştir. Bu illere ek olarak, Samsun ve çevresinin de önemli kenevir üretim merkezlerinden bir tanesi olduğu bilinmektedir. Osmanlı Devlet’i, donanma ve üretim konusunda ihtiyaç duyduğu keneviri, Samsun ve çevresinde vergi olarak toplamıştır. Aynı tarihlerde Samsun Limanı’ndan kenevir ticareti de yapılmıştır.
Osmanlı döneminde kenevirin hammadde olarak kullanıldığı ve üretime katkı sağladığı pek çok ürün bulunmaktadır. Hasat döneminin ardından son derece yorucu bir çalışma isteyen kenevir; lifleri, sapları ve tohumları ile farklı ürünlere hammadde olabilmektedir. Osmanlı döneminde kenevirin işlenmesi ile elde edilen ürünler çeşitlilik göstermektedir.
Kınnap, bu ürünlerden bir tanesidir. Kenevirden üretilen ürünlerin en incesidir. Genellikle Rize ve çevresinde üretilen bu ürün, yazlık giyim ürünlerinde, yatak ve yorgan çarşaflarının üretiminde ve başörtüsünde kullanılmaktadır. Buna ek olarak, kınnap kullanılarak çuval, tente, halı ve balık ağı da üretilmiştir.
Sicim, kenevir kullanılarak üretilen bir diğer ürün olarak bilinmektedir. Kınnaptan daha kalındır. Pek çok alanda değerlendirilmektedir. Urgan ise, kullanımı en yaygın olan ve çok sayıda alanda değerlendirilebilen bir üründür. Özellikle paketleme alanında değerlendirilmiştir. Osmanlı döneminde kenevir kullanılarak üretilen bir diğer ürün ise halattır. Urgandan kalın olan bu ürün genellikle gemilerde kullanılmak üzere değerlendirilmiştir.